1 Aralık 2011 Perşembe

Bozuk Parası Olan Var mı?

Share

Facebook sayesinde eski arkidişleri bulmak! He evet bulduk noldu? İşte bulduk birbirimizi ekledik ki buna, yolda görsek kıçımızı döndüklerimiz de dahil. Birbirimizin yaşamlarında neler olmuş neler bitmiş. Kim kiminle nerede ne yapmış, ne yemiş ne içmiş derken; Ben facebook'un bununla da kalmayıp aramıza bir takım organizasyon memurları atadığı kanısındayım. Evet tam olarak böyle düşünüyorum. Yoksa kimse bana facebook'ta, online olmakla,olmamam arasındaki o kısa sürede beni ensemden yakalayıp, ''çocukluk arkadaşları olarak bir ara toplanalım mı yeaaa? Bak organizasyonu ben yapacam haaa'' diyen insanın açıklamasını yapamaz. O ne menem bir organizasyon manyaklığı, insanları biraraya toplama aşkıdır ben anlamadım kardeşim. Yahu toplayacan da napacan? Sen zaten ebesinin nikahından beri görmemişsin bu insanları, aramamışsın etmemişsin ki zaten işin düşmemiş belli. Yarın öbür gün işim düşer yatırımcılığı bile yapmamışsın, cebimde dursun da dememişsin (ki bunlar bile görüşme aşkı için makul nedenler bence) ee onca zaman sonra insanları niye biraraya toplarsın çılgın şey. Hayatında yapacak başka çılgınlık mı kalmadı be yavrum.  Ama  tikkat edin, bu organizasyon manyakları genelde evde oturmaktan canı sıkılmış, sosyal hayatı içgüveysinden hallice olan insan tiplerinden oluşur. Hayattaki tek çılgınlığı eski kankaları birleştirip toparlamaktır. Hem bu buluşma olayları bana pek bir yapmacık, pek bir eğreti gelmiştir. Üniversite arkadaşımla buluşsam ne, buluşmasam ne? Zati ben görüşmek istediklerimle 7/24 görüşüyorum. Geri kalanını görsem nolur, görmesem. Ama nedir? İnsanların iç dünyasını kavuran o ego denilen zıbırtı yok mu he işte ortalığın a*ına koyan o.  Buluşup, hayatımda herşey yolunda gidiyor imajı yaratmak varken, ''Ah şekerim ben de filanca holdingte, bilmem ne müdürünün, dübürüne tıkaç takma sorumlusuyum '' demek varken, niye toplanılmasın dimi? Ha bir de Nalan ile Fehmi vardır (isimlerini şimdi uydurdum) Nalan ve Fehmi denilen arkadaşların ünivesite yılları birbirlerini severek, aşk ile geçmiştir. Öyleki yatak odasından çıkamamışlardır bu tipler. Vize notlarıyla final notlarının ortalaması = seks kokan bu arkadaşlar asosyal öğrencilik yaşamlarına rağmen, o toplanma günlerine katılırlar. Pardon eski üniversite arkadaşları olarak toplanıyoruz huuu deyim kendinize gelin sizin ne işiniz var burda cenabet kafirler. Yahu Öğrencilik yaşamınız boyunca güneşi bile görmişsiniz bir de arkadaş modunda aramıza katılıyorsunuz. Hele o Nalan yokmu o Nalan... Öğrencilik hayatı manitasının evini temizleyip, bulaşıklarını yıkamakla geçen  gerzek Nalan. Neyse facebook organizasyon memuru arkadaşımızın uzun uğraşları (ki sabrından dolayı baş tacı insandır kendisi, nasıl bir hırs ise artık) sonucunda çocukluk arkadaşları olarak buluşuyoruz. Güzel bir mekanda kahvaltı yapmaktayız. Herkes büyümüş gelişmiş. O fındık burunlu, kaşık suratlı kızlar büyümüş serpilmiş; göbekli iri yarı koca memeli dinozorlara dönmüşler. Evlenme hikayesiydi, boşanma hikayesiydi, öğrencilik hikayeleriydi derken nihayetinde aramızdan biri konuyu çocukluk dönemine getiriyor. Allah'ım getirmez olaydı. Meğer ne çok unuttuğum anılar varmış...işte muhabbetin rengi burda değişip bizi şaşkoloz çocukluğumuza döndürüyor. 
Yaklaşık 7-8 yaşlarındayız. Bizim abla gözüyle baktığımız, yetişkin erkeklerin ise dinlerken tahrik olduğu o dönemin popüler grubu; ''Spice girls'' . :Hülya Avşar'ın kola reklamnlarında esamesi okunmuyor.Çünkü kola reklamlarında bile Spice girls var. 5 kız toplanmışız, yazın ortasında inşaat halindeki bir binanın tükkanında kareografi çalışıyoruz.Tabi o dönem kareografi nedir bilmediğimizden çalıştığımız şeyin adı; Dans hareketleri.. Hırs yaptığımız şeyin adı ise ''Biz spice Girls olacaaz'' Defterin orta yerinden kopardığımız kağıtlara, popüler hayatımızın başlangıcı olacak olan grubumuz için dans hareketleri yazıyoruz.Nasıl mı aynen şöyle; ''Sağ ayak öne öne, arka ayak sola sola iki kez el şaklat, kalçanı üç kez döndür. Lambada dansı yap, otur kalk zıpla, bağdaş kurup el aç hintli dansı yap zıpla,hey'' Mahalledeki erkek çocuklar inşaatın etrafına toplanmış, kızlar ne yapıyorlar böyle diye şaşkın şaşkın bakarken, biz ellerimizi belimize koyup,fındık kadar g.tümüze bakmadan havalı havalı konuşup; ''Biz spays göss olcaaz'' diyoruz.Küçükken bir keresinde başımızı belaya sokmuştuk. Bisikletlerimize atlayıp ''Yeni yerler keşfediciyizzz hurraaa'' ( bak hep amerikanın oyunu bunlar) diyerekten bilmediğimiz mahallelere dalış yaptık. Tüm gün evin yolunu bulamadıydık ta, akşamüstü eve dönmüştük. Tabi bütün mahale ayağa kalkmış.Herkesin annesi babası yollarda sokaklarda bekleşiyor. Sokağın başına girdiğimiz gibi hemen birbirimizi uyarıyoruz.Uzaklara gittiğimizi söylemeyeceğiz taaammı, bak söylemek yok taammı? Yinede aranızdan mutlaka bir saftoroz sizi gambazlar. O gece babam ve annem uzaklara gideceğimizi öğrenmişmidir acaba diye korkumdan uyuyamamıştım. Şimdi isse başımı belaya sokma olaylarıma bakınca En son karakolda polise ifade verirken bulmuştum kendimi. Belki şuan bir Geri Hallewell, Melanie Brown, Emma Bunton, Victoria Adams, Melanie Chisholm  değildik hatta yakınlarından bile geçmiyorduk (vay anasını bunalıma girdim lan ama durun msj vercem şimdi.Çok acıklılı bir msj tikkat tikkat bura önemli) Yine de çocukluğumuzu özlememizin en önemli nedeni boktan şeyler için endişe duyuyor olmamızdı. Heyt be ne çocuklukmuş ama. Ha bir de balık yiyin balık sağlıklıdır. Bu ne ya tavsiyeci yazarların tavsiye kitapları gibi oldu  aaha neyse daha fazla yazcak bişey yok.Herkes büyüdü sonuçta eşşek kadar oldu.

Twitter

Blog Arşivi