26 Kasım 2011 Cumartesi

İpin ucu sende

Share


Neymiş efendim kadınlar at yarışı oynayamazmış. Siz hiç hipodroma gitmediniz harhalda. Kokoş kokoş kadınların elinde dürbünleri, ''Hadi be karataş, koş be yavrum..''  diye adeta Rolling Stone hipodromda konser vermeye gelmişte;memeler,kalçalar sallana sallana naralar atıyormuşçasına... Bir kaç haftadır fena halde sarmış durumdayım.Galoplardı, orjinlerdi; aman efendim bu ata hangi jokey binecekti falan fişman derken, atların yedi sinsilesine bakıyorum. Hiç dikkatinizi çekti mi bilmem ama koca koca insanların önlerine bir kaç kitap koysak okumaya üşenirken, aynı adamlar/kadınlar, at yarışı tahmin bültenlerine gömülmüşler.Üniversite sınavlarına hazırlanan öğrenciler gibi harıl harıl çalışıyorlar.E tabi merak sonuçta, nedir bu bültenlerdeki ders çalışma azmini canlandıran deyip bende aldım bir tane.Önüme şöyle bir açtım bülteni, yaktım sigaramı koydum kahvemi başladım okumaya. Sistemli bir çalışma değildi belki birçok terimde oldukça yabancıydı üstelik.Jargon biraz garip gelmedi değil.Orjin ne a...k.... Ben ne anlarım orjinden. Her şeye rağmen ismi hoşuma giden atlardan bir kaçını yazmışlığım da olmadı değil. Onu bunu boş ver, ben ciddi anlamda üniversite de böyle istekli ve arzulu çalışsaydım.Ne okul uzardı.Ne de sınavların sinirini stresini yaşardım. Bildiğin alim olurdum alim! Bültenlerdeki günlük yorum yapan tahmincileri de hiç anlamış değilim. Güzel abim sen tahminlerinde bu kadar perfect olaymışsın zaten muhtemelen  mesleğin ''Tahmincilik'' olmazdı. Ganyanı her gün tutturan bir hiperzengin halinle gayette daşşaklı bir bey olaraktan yaşamına devam ediyor olurdun. Neticeye gelince bir altılı ganyan tutturma çabası, nebileyim sayılsalda zengin olma hırsı. Ay bi de garip inançlarımızda yok değil.Al piyango biletini kıçına,orana burana sür. Uğur getirsin bilmem ne. Götte keramet olsa kıl çıkmazdı. Bu söz böyle değildi biraz karıştı galiba ama olsun siz anladınız ne demek istediğimi. Nihayetinde yine bir gün böyle oturmuşuz öğrenci evimizde geleceğe dair planlar yapıyoruz.Neymiş, milli piyango bize vurmuş ta. Paraya para demeyecekmişiz artık. Nasıl sofistike hayaller içinde kıvran kıvran kıvranıyoruz. Ne Avrupa turumuz kaldı. Ne Amerika. 
Fırat nerden doğup nereye boşalır?
Yeşil Irmak nerelerden geçer?  diye sorsalar bilmeyiz yeminle. Ama Dünya'ya açılma merakımız tüm heybetiyle hayallerimizi bile kasıp kavurmuş vaziyette. Ya daha ne diyim? Porsche 'lar aldık. Malikaneler yaptık. Ortalığın a... k... Oho bir ara Dünya'nın en zenginleri arasındaydık, Avam Kamarası Sanki mübarek. Koskoca Dünya'dan bir kaç zengin toplanmış Ay'a gezmeye gidiyoruz falan. Aramızdan biri hayalin ortasında birden zıplayıp, Yörüngeyi değiştirip heyecanla bizi bambaşka bir hayale sürüklüyor derken tabi para bok! Piyango bu boru değilya, e hayal desen zaten bedava! Hep bu bilimkurgu filmleri yüzünden, hep fantastik kitaplardan dolayı biz böyle olduk.Kırmızı başlıklı kızlarla, hayal gücümüzün içine ettiler.Yok kurt onu yemiş bunu çıkarmış.Onu sıçmış bunu batırmış. Neydi? Masallar çocukların hayal gücünü geliştirirdi. Gelişti de noldu sanki? Hayal gücü geniş olana her ay maaş mı yatırıyorlar! (fena fikir değil aslında)  Ee geldik netice itibariyle zurnanın zırt dediği yere.  Biz uçmuşuz hayallerimizin peşinden teorik olarak ta olsa koşarken. Tam bu sırada kalkıp pencereyi kapatacam bir de bakıyorum ki karşı çaprazımızda yaşlı bir teyze camlarını silmiş temizlmiş. Camın önündeki mermer çıkıntıya elindeki tas ile huşu içinde su döküyor.Hemen camın altında ise küçük bir kedi damlayan su birkintilerinden su içmeye çalışıyor. Yani netice itibari ile hayat devam ediyor. 

Twitter

Blog Arşivi